Kutlu doğum haftası ile ilgili birşeyler arıyordum.Kutlu doğum adresinde bir kardeşimizin ''Resulullah'a mektup'' adlı peygamberin doğumunun 1433. yıldönümünde yapılan yarışmada birinci gelen bu mektubu gördüm ve çok beğendim .Bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.
Peygamberimizin (sav) Doğumunun 1433. yıldönümü anısına Ayancık'ta düzenlenen
kompozisyon yarışmasında birinci olan yazı;
RESÛLULLAH’A MEKTUP
Muhammed’e mektup yazdım dostlarım
Salat meleğiyle elden yolladım
Kalemim gözyaşı, kağıdım hicran
Gönüldeki gizli yoldan yolladım
Herkesin dünyada var ya yari
Ben de sana meftun ezelden beri
Diyorlar Muhammed Resûl’ün teri
Yürekteki kızıl gülden yolladım
Ayşe ÇAKIR (Emek. Edb. Öğr.)
Allah’ın selamı üzerine olsun YA RESÛLULLAH. Sana aşık olanların, sana aşkla yananların sevdası var yüreğimde. Her birinin gözlerinde Mekke, her birinin yüreğinde SEN…
Yoksun kaldık Ya Resûlallah, senden ve senin gül yüzlü cemâlinden. Sen gelince aklıma, tüm güzellikler yığılıverir önüme. Unuturum yanlışları hemen. Yağmur serinliği dolar içime, dertlerime merhem olur sevgin…
Gelişinle başladı kardeşlik, gelişinle bitti huzursuzluklar. Sen " EMİNSİN " Ya Resûlallah! İsmin "Muhammed’ül Emin"; yani güvenilir insan, dosdoğru insan… Senden öğrendim dostluğu, kardeşliği, kulluğu, senden öğrendim duayı, merhameti, senden öğrendim öğrenmeyi ve yine senden öğrendim, şu evrenin, muhteşem kainatın basit bir tesadüften oluşmadığını. "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" sözün, seni anlatmaya yeter, değil mi Efendim! Merhamet sahibiydin sen, mütevaziydin. Yolda yürürken üzerine kasten dökülen külün, hesabını bile sormayandın. Aksine dökülmediği bir gün; "Bu gün üzerime kül dökmediniz, bir rahatsızlığınız mı var! Yardımcı olabilir miyim!" diyecek kadar incelik gösterdin.
Ne çekmiştin Ebu Leheb’den, Ebu Cehil’den; ama sendin onlara sabreden, tatlı dilini onlara karşı bile kullanandın. Ne işkenceler çekmiştin bizim için, ümmetin için… Dikenler üstünde yürüyen, aç kalıp karnına taş bağlayandın… Rabbin sormuştu sana "Melek bir peygamber mi, yoksa kul bir peygamber mi olmak istersin diye. Sen Melek bir peygamber olmayı kabul edebilirdin; ama etmedin Ya Resûlallah, bizi kabul ettin, hep göz yaşı döktün bizim için… bizlere olan sevgin uğruna katlandın işkencelere…!
Ve sen gittin… Öyle bir gidişle gittin ki, ardında göz yaşlarıyla dolu gözler bıraktın, günler aya, aylar senelere dönüştü yokluğunda! ama sen bırakmazsın bizleri, sen sadıksın Ya RESÛLALLAH !
Utanıyorum! Adını koruyamadığım, seni savunamadığım için! Utanıyorum! Ama bende ne Ebu Bekir’in dostluğu, sadakati, ne Bilal’in sabrı, ne de Nesibe’nin cesareti var. Ömer kadar adilde olamıyorum… Senin yolunda taş taşımak isterdim ben de. Ama şimdi gül dikmek istiyorum gönüllere…
Milyonlarca Salat-ü Selam feda olsun sana, kalemim sana feda olsun Ya Resûlallah! Efendim duyar mısın sesimizi! Sevgili, sen aşk ikliminde sultan, mehtapta dolunay, biz ise senin bir bakışına dilenci! Boş geçmezsin değil mi Efendim! Sana muhtacız, senin bir bakışına muhtacız!
Rukiye ARSLAN
Ayancık Anadolu Lisesi
(11.Mayıs.2004
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder