IŞIK KİRLİLİĞİNİN YAŞAMIMIZA VE DOĞAL HAYATA VERDİĞİ OLUMSUZ ETKİLERİNİ ARAŞTIRALIM
Işık Kirliliğinin Zararları
Işık kirliliğinin kaynakları:
. Yol, cadde ve sokak aydınlatmaları
. Park, bahçe ve spor alanlarının aydınlatmaları
. Turistik tesislerin, binaların dış cephe aydınlatmaları
. Reklam panoları
. Güvenlik amacıyla aydınlatma
. Evlerden, binalardan taşan ışıklar.
. Yol, cadde ve sokak aydınlatmaları
. Park, bahçe ve spor alanlarının aydınlatmaları
. Turistik tesislerin, binaların dış cephe aydınlatmaları
. Reklam panoları
. Güvenlik amacıyla aydınlatma
. Evlerden, binalardan taşan ışıklar.
Kullanılan armatürlerin ve lambaların yanlış seçimi ve yanlış yönlendirilmesi, bu aydınlatmalarda
ışık tecavüzü, göz kamaşması, dikine ışık ve aşırı miktarda ışık oluşmasına neden olur. Bu durum, konuya yeterince önem verilmemesi ve bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
ışık tecavüzü, göz kamaşması, dikine ışık ve aşırı miktarda ışık oluşmasına neden olur. Bu durum, konuya yeterince önem verilmemesi ve bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Işık kirliliği boşa giden para demektir
Işığın üretim maliyeti yüksektir. Kamaşma, ışık tecavüzü, dikine ve aşırı ışık boşa giden enerji demektir. Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği nin yaptığı bir araştırmaya göre, bu şekildeki dış aydınlatmalarda ışığın %30 kadarı boşa gitmektedir. Bu yanlış uygulamaların maliyetinin ABD de yılda 2 milyar dolar olduğu hesaplanmıştır. İngiltere de ise yanlış ışıklandırma yılda 53 milyon sterlin tutarında enerji kaybına neden olmaktadır. Türkiye de bu yönde bir araştırma yapılmamış olsa da
ilk değerlendirmeler en az %30 enerji kaybı olduğu yönündedir. Işık kirliliğine karşı önlem almak yaklaşık bir elektrik santralı kurmak anlamına gelmektedir.
ilk değerlendirmeler en az %30 enerji kaybı olduğu yönündedir. Işık kirliliğine karşı önlem almak yaklaşık bir elektrik santralı kurmak anlamına gelmektedir.
Işık kirliliği doğal hayatı da etkiler:
Kötü aydınlatmadan zarar görenler yalnız devlet bütçesi ya da gece gökyüzünü izlemek isteyenler değildir. Örneğin göçmen kuşlar için ışık kirliliği yeni bir tehlikedir: Kuşlar sadece insanlar için değil, dünyadaki tüm canlı yaşam için çok yararlıdır. Her yıl milyarlarca haşereyi, sineği tüketirler, milyarlarca bitki tohumunu yayarlar. Özellikle küçük sineklerle beslenen göçmen kuşlar gece seyahat ederler. Kimi türler milyonlarca kilometre yol kat ederler. Kısmen takım yıldızlardan yön bulurlarken gökdelenler, deniz fenerleri gibi yüksek yapılardan yayılan ışıklar onlar için çekici olur. Bunun sonucu, kuşlar ya yorulup düşünceye kadar ışık etrafında fır dönerler ya da doğrudan
binaya çarparlar. Bu şekilde bir gecede binlerce kuşun öldüğü bilinmektedir.
binaya çarparlar. Bu şekilde bir gecede binlerce kuşun öldüğü bilinmektedir.
Kimi deniz hayvanlarının yuvalama alışkanlıkları ışık kirliliği ya da yapay aydınlatma yüzünden tehlikededir. Deniz kaplumbağalarının binlerce yumurtasından çıkan yavrulardan yalnızca
birkaçı denize ulaşabilmektedir. Denize ulaşmak için deniz ile kara arasındaki aydınlık farkını kullanan kaplumbağalar yapay ışıklandırmalarla karaya yönelince hayatlarından olmaktadırlar. Avustralya da yapılan bir araştırmaya göre mercanlar, üzerlerine düşen aşırı ışık yüzünden kendilerine renklerini veren mikroskobik bitkileri reddetmekte, beyazlaşmakta ve strese girmektedirler!
birkaçı denize ulaşabilmektedir. Denize ulaşmak için deniz ile kara arasındaki aydınlık farkını kullanan kaplumbağalar yapay ışıklandırmalarla karaya yönelince hayatlarından olmaktadırlar. Avustralya da yapılan bir araştırmaya göre mercanlar, üzerlerine düşen aşırı ışık yüzünden kendilerine renklerini veren mikroskobik bitkileri reddetmekte, beyazlaşmakta ve strese girmektedirler!
''Çocuklar ve gençler, astronominin doğal laboratuvarı olan geceleri, gökyüzünün nasıl bir şey olduğunu bilmiyor''
Son yıllarda yerleşim yerlerinin gelişigüzel ve aşırı bir şekilde aydınlatılmasının hem gök bilimcileri hemde gökyüzünü izlemeyi seven insanları olumsuz etkilemektedir.
Geceleri ışık kirliliği yıldızların yaydığı ışıkları görmemize engel olur.Bu nedenle gök bilimciler çalışmalarını yürütebilmek için yerleşim yerlerinin dışındaki gözlem evlerini tercih etmektedirler.Örneğin Antalya'daki Ulusal Gözlemevi ışık kirliliği nedeniyle 2500 metre yükseklikteki Bakırtepe'de kurulmuştur.
Işık kirliliği, ''yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış miktarda ve yanlış yönde ışık kullanılması olduğunu'' belirterek, bunun en büyük nedeninin, alışılmış ışıklandırma yöntemlerinin hem çevresel hem de ekonomik zararlarının bilinmemesi olduğunu vurguladı.
Işık kirliliği kaynaklarını, ''yol, cadde ve sokak aydınlatmaları, park, bahçe ve spor alanları aydınlatmaları, turistik tesislerin ve binaların dış cephe aydınlatmaları, reklam panoları, güvenlik amaçlı aydınlatmalar ve evlerden taşan ışıklar'' şeklinde sıralayan Özışık, ''Işık üretilirken kömür, petrol ve su gibi doğal kaynaklar kullanıldığı için, boşa giden ışık doğal kaynakları da boşa harcamak demektir'' diye konuştu.
Kötü aydınlatmanın doğal hayata da olumsuz yansımalarının olduğunu dile getirerek, "Gece, gökyüzünü ve karanlığını kullanarak yaşamlarını düzenleyen birçok canlı, yeterince karanlık bir gökyüzü bulamamaktadır" dedi.
Işık kirliliğinin insan sağlına da olumsuz etkileri olduğunu vurgulayarak, insan gözünün çok ve çok zayıf ışık kaynaklarına ve karanlığa hızlı bir şekilde adapte olabildiğini söyledi.
Ancak son zamanlarda şehirlerde, iş ve eğlence yerlerindeki aşırı ışık kullanımının, gözün bu yeteneğinde azalmaya sebep olduğunu belirten Özışık, ''Fazla ışıklı ortamlarda özellikle insan gözünün görme yeteneğinde azalma olduğu biliniyor'' dedi.
Işık kirliliğinin son yıllarda Türkiye'nin yanı sıra tüm dünya için önemli bir problem olduğunu ifade eden , ''doğru armatür kullanımı, ışıklandırmanın doğru yönde yapılması, klasik ampuller yerine gaz esaslı lambaların tercih edilmesi, aydınlatılması gereken yerlerin aydınlatılması, evde gerektiği zaman ışık yakılması gibi önlemlerle'', elektrik enerjisinden en az yüzde 30 oranında tasarruf sağlanabilir.
Işık kirliliği, ''yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış miktarda ve yanlış yönde ışık kullanılması olduğunu'' belirterek, bunun en büyük nedeninin, alışılmış ışıklandırma yöntemlerinin hem çevresel hem de ekonomik zararlarının bilinmemesi olduğunu vurguladı.
Işık kirliliği kaynaklarını, ''yol, cadde ve sokak aydınlatmaları, park, bahçe ve spor alanları aydınlatmaları, turistik tesislerin ve binaların dış cephe aydınlatmaları, reklam panoları, güvenlik amaçlı aydınlatmalar ve evlerden taşan ışıklar'' şeklinde sıralayan Özışık, ''Işık üretilirken kömür, petrol ve su gibi doğal kaynaklar kullanıldığı için, boşa giden ışık doğal kaynakları da boşa harcamak demektir'' diye konuştu.
Kötü aydınlatmanın doğal hayata da olumsuz yansımalarının olduğunu dile getirerek, "Gece, gökyüzünü ve karanlığını kullanarak yaşamlarını düzenleyen birçok canlı, yeterince karanlık bir gökyüzü bulamamaktadır" dedi.
Işık kirliliğinin insan sağlına da olumsuz etkileri olduğunu vurgulayarak, insan gözünün çok ve çok zayıf ışık kaynaklarına ve karanlığa hızlı bir şekilde adapte olabildiğini söyledi.
Ancak son zamanlarda şehirlerde, iş ve eğlence yerlerindeki aşırı ışık kullanımının, gözün bu yeteneğinde azalmaya sebep olduğunu belirten Özışık, ''Fazla ışıklı ortamlarda özellikle insan gözünün görme yeteneğinde azalma olduğu biliniyor'' dedi.
Işık kirliliğinin son yıllarda Türkiye'nin yanı sıra tüm dünya için önemli bir problem olduğunu ifade eden , ''doğru armatür kullanımı, ışıklandırmanın doğru yönde yapılması, klasik ampuller yerine gaz esaslı lambaların tercih edilmesi, aydınlatılması gereken yerlerin aydınlatılması, evde gerektiği zaman ışık yakılması gibi önlemlerle'', elektrik enerjisinden en az yüzde 30 oranında tasarruf sağlanabilir.
Fazla ışık kanser ediyor
Alman Wunderwelt Wissen dergisinin son sayısında yer alan bir habere göre ışığın fazlası yönelim kaybına neden oluyor. Üstelik ışık kirliliği kanser vakalarında da artışa yol açıyor.
Canlıların yön bulmada ve zaman algısında en büyük yardımcısı olan ışığın fazlası ters etki yaratıyor. Bu durum milyarlarca böcek ve sineğin ölümüne sebep oluyor. 2000 yılında yapılan bir araştırmaya göre Almanya'da bulunan yaklaşık 6 milyon 800 bin sokak lambasının her biri sadece tek bir yaz gecesinde yaklaşık 150 bin haşereye mezar oluyor. Aynı şekilde projektörler ve petrol platformlarında kullanılan ışıklandırmalar da kuşları büyüleyerek kendilerine çekiyor. Işıkla adeta hipnotize olan kuşlar, son nefeslerini verene dek ışığı çevresinde daireler çiziyor.
Işık kirliliğine dikkat
Fazla ışığın sadece hayvanlar âleminde değil, insanlar üzerinde de olumsuz etkileri var. Bazı doktorlar ışık kirliliğinin insan hayatına ölümcül etkileri olabileceğini savunuyor. Bunun nedeni organizmanın sadece karanlıkta melatonin hormonu salgılaması. Melatonin, insanın gece gündüz vücut saatini ayarlayan sistemin önemli bir parçası… Ancak melatoninin tek işlevi bu değil. Bu hormona aynı zamanda hücre yenilenmesinde de ihtiyaç duyuluyor. Melatonin eksikliği farklı kanser türlerinin görülme sıklığını arttırıyor.
İsrail Hayfa Üniversitesi'nin yaptığı ve Viyana'da 2008 yılında düzenlenen 8. Avrupa Gece Gökyüzünün Korunması Sempozyumu'nda ortaya koyduğu bir araştırmaya göre geceleri yoğun şekilde aydınlatılan bölgelerde yaşayan kadınlarda meme kanserine yüzde 37 daha fazla rastlanıyor.
Alman Wunderwelt Wissen dergisinin son sayısında yer alan bir habere göre ışığın fazlası yönelim kaybına neden oluyor. Üstelik ışık kirliliği kanser vakalarında da artışa yol açıyor.
Canlıların yön bulmada ve zaman algısında en büyük yardımcısı olan ışığın fazlası ters etki yaratıyor. Bu durum milyarlarca böcek ve sineğin ölümüne sebep oluyor. 2000 yılında yapılan bir araştırmaya göre Almanya'da bulunan yaklaşık 6 milyon 800 bin sokak lambasının her biri sadece tek bir yaz gecesinde yaklaşık 150 bin haşereye mezar oluyor. Aynı şekilde projektörler ve petrol platformlarında kullanılan ışıklandırmalar da kuşları büyüleyerek kendilerine çekiyor. Işıkla adeta hipnotize olan kuşlar, son nefeslerini verene dek ışığı çevresinde daireler çiziyor.
Işık kirliliğine dikkat
Fazla ışığın sadece hayvanlar âleminde değil, insanlar üzerinde de olumsuz etkileri var. Bazı doktorlar ışık kirliliğinin insan hayatına ölümcül etkileri olabileceğini savunuyor. Bunun nedeni organizmanın sadece karanlıkta melatonin hormonu salgılaması. Melatonin, insanın gece gündüz vücut saatini ayarlayan sistemin önemli bir parçası… Ancak melatoninin tek işlevi bu değil. Bu hormona aynı zamanda hücre yenilenmesinde de ihtiyaç duyuluyor. Melatonin eksikliği farklı kanser türlerinin görülme sıklığını arttırıyor.
İsrail Hayfa Üniversitesi'nin yaptığı ve Viyana'da 2008 yılında düzenlenen 8. Avrupa Gece Gökyüzünün Korunması Sempozyumu'nda ortaya koyduğu bir araştırmaya göre geceleri yoğun şekilde aydınlatılan bölgelerde yaşayan kadınlarda meme kanserine yüzde 37 daha fazla rastlanıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder